Ne insanlar veya dinozorlar ne de bitkiler veya bilinen diğer deniz canlıları yeryüzünde bu kadar uzun hayatta kalamamışlardı, eğer onlar gibi dayanıklı varlıklar olabilseydik, şu an Venüs’ün kutuplarında, marsın ekvator bölgelerinde veya yıldızlar arası uzayda yaşıyor olurduk.
Kimbilir belki de mitlere konu olan Atlantis
gerçekti?
İşte 100 milyon yıldır yeryüzünde
var olan tardigradlar başka bir tabir ile su ayıları.
1773 yılında August Ephraim Goeze
tarafından keşfedildi, o günden bu yana üzerinde sayısız deneyler yapıldı, onlar
dünyada gördüğümüz veya göremediğimiz her yerdeler, küçücük olmalarına rağmen
yüksek dozda radyasyona, öyle ki normal bir insanın kaldırabileceğinin 1000
katına, mutlak sıfırın 1 derece üstüne,
yani -272 santigrat dereceye ve artı (+)151 santigrat sıcaklığa kadar
dayanabiliyorlar.
2015 yılında takazaku kuniada,
hücrelerdeki dna yapısını battaniye gibi saran Disap proteinini keşfetti. Bu
protein sayesinde vücutları bu kadar dayanıklı.
1948 yılında bulunduğunda
yaklaşık 120 yıldır uykuda olan bir su ayısı tekrar uyandırılarak eskisi gibi
yaşamına devam etti.
2007 yılında ESA tarafından alçak
Dünya yörüngesinde düşük yerçekimi ve sıcaklıkta 10 gün hayatta kalmışlardı.
Yapı beslenme ve üreme olarak
birçok farklı türü bulunmakta, bazıları
1 milimetreye kadar büyüyebilir çoğunluğu ise 300 veya 700 mikron boyutunda
olabilmektedir. Eşeyli veya eşeysiz olarak üreyebiliyorlar, doğduklarında sahip
oldukları hücre sayısı hayat boyu sabit kalabiliyor, büyümeleri ise hücre
genişlemesi ile gerçekleşiyor. 800 farklı türü keşfedilen tardigradlar yani
namıdiğer su ayılarının bazıları bitki ve yosun bazıları bakteri ve alg,
bazıları da diğer mikroskobik canlıları avlayarak beslenir.
Vücut yapıları tırtıla benzer, 8
adet bacakları ve her bir bacağında pençeleri bulunur. Yuvarlak hortum şeklinde
ağızları ile beslenirler.
Geçtiğimiz yıl ay yüzeyine bir
çamaşır makinesi büyüklüğünde gönderilen insansız uzay aracı uydumuzun yüzeyine
çakılmıştı. İşte bu çakılan uzay aracı içerisinde binlerce su ayısı bulunuyordu
ve bunlar çarpışmanın etkisi ile ay yüzeyine savrulmuş olabilirler.
Yine önceki yıllarda Hindistan
yani isro tarafından ay yörüngesine gönderilen uzay aracı yüzeyde su buzlarına
dair izlere rastlamıştı. Kim bilir belki de tardigradlar bir şekilde su buzu
ile karşılaştığında, uygun bir ortam
gerçekleştirildiği anda. Tekrar yaşama imkanına kavuşacaklardır
Tabi milyonda bir ihtimalle
Marsa yada titana gönderileseler
veya venüsün kutup bölgelerine indirilseler bu oranı daha da yüksek
tutabiliriz.
Tardigradlardaki disap proteini
bir gün insanlar üzerine uygulandığında olabilecekleri siz hayal edin.
yeryüzü var olduğundan
bu yana üzerinde sayısız türlerde canlılar yaşadı. Bilinen canlı türlerinin
yüzde 90nından fazlası tamamen yok oldu. Hayatta kalabilen diğer hayvanlardan bazıları son derece
dayanıklı , güçlü ve ve tabiatta asla karşı karşıya gelmek istemeyeceğimiz
kadar vahşi. Peki yaşamış ve yaşamakta olan bu canlılardan hangisi en güçlü ve
dayanıklı? Ormanların kralı lakabını
almış olan aslanlar mı? Bir ısırıkta bir insanı ikiye ayırabilecek kadar
yırtıcı köpekbalıkları mı? Gücün sembolü olmuş ayılar mı? Yoksa milyonlarca yıl
önce yaşamış ve büyüklükleriyle efsaneleşmiş Dinozorlar mı?
Tardigradları
tanıdıktan sonra İnsanoğlu birkez daha
düşünsün.
0 Yorumlar