Çorak, yalnız ve
ızsız bir gezegendi, yüzyıllar süren fırtınalar, gökten yağan taş ve asit
yağmurları, Gündüzü kavuran, gecesi donduran bir gezegendi o zamanlarda ismi
kafrun olarak adlandırılıyordu Arap keşişler tarafından.
Kafrun zamanı sondu,
4 Alim indi Gökyüzünden yüzeye, ekvatora vardılar, 4 farklı yöne döndüler
Kuzeydeki; ya hayy
Güneydeki; ya kadir
Batıdaki: ya
rahman
Doğudaki; ya
aliym
...... Toprağına
elementi
Atmosferine
yağmuru...
Çorak yüzeyine
suyu...
Boranları melteme
kavuştur, Kâfruna tekrar hayat ver, Dualarımızı kabul eyle...
O büyük Taşınma
felaketinden sonra keşfedilmişti kafrun. Anlamı ıssızdı eski Türkçede. İnsanlar
ve Likyalılar tarafından keşfedilmişti.
O da dünya gibi tek
bir yıldız etrafında dönüyordu ama yalnızdı sisteminde, biricikti. Yıldızı
bizimkinden küçük M tipi genç bir kırmızı cüceydi. Eldeki bulgulara göre hiçbir
kırmızı cüce sönmemişti şimdiye dek. Kısmen ölümsüz gibiydi. Yıldıza M-qurina
ismi verildi.
Fergana da kendisi gibi onun biricik doğal uydusuydu, Kâfrun ve Fergana
sistemdeki yaşam çizgisi sınırlarında dönüyordu ama yaşayan tek bir canlı
kalmamıştı Ekstremofil mikroorganizmalar dışında.
Bir umut vardı…
Çapı Venüs’e eşit karasal bir gezegendi sürekli mega yıldırımlar,
tektonik hareketler, manyetik etki ve 95 milyon yıl önce çarpan ikinci
uydusunun etkisiyle güney yarımkürenin Altıncı kuşağında bulunan demirden
dağları mıknatısa çevirmişti, belki de var olan hayat o zaman son bulmuştu…
Ve bu 95 milyon yıl sonra dünya ve Likya gezegeninden ikişer büyük
gezegen bilimi uzmanı idfüzzz’ ün yüzeyine inerek karış karış hasar tespit
çalışması yaptılar.
Dua ile başladılar
Kâfrun’u tekrar hayata döndürmek istiyorlardı.
·
Gezegenin bulutlarını asitlerden
arındırıp su aşıladılar, asit yağmurlarına neden olan Karbon dioksiti
bakteriler, algler, bitkiler ve bazı hayvanlarla O, Oksijen, Ozon ve
Suya çevirdiler.
·
Rüzgarları düzenlemek için dağları
şekillendirdiler
Gezegeni 100 yıl
içerisinde yaşanabilir hale getirdiler, artık ismi duaların kabul olduğu (Likya
dili kökenli) idfüzzz olarak anılmaya başlandı. Gezegende arkeolojik kazı
çalışmalarına başladılar, geçmişte yaşamış birçok canlı fosiline rastladılar,
genetik analizler tamamlandıktan sonra bu genlere uyumlu başka yaratıklarla
melezleştirilerek tekrar hayata döndürmeyi başardılar.
Dünya ve Likya’dan da birçok canlı türü yerleştirildi. Özellikle insan
ırkı, köpek ve birçok evcil hayvan türü bu dünyada yaşamaya başladı, güney
yarım kürenin jeolojik yapısı dünya hayvanlarına elverişli olmadığı için kuzey
yarım küre hayata daha da elverişliydi. Bunun nedeni mıknatıslanmış demir
dağların kandaki demir elementini bir bölgede toplaması sonrası kandaki demir
eksikliği hastalığına sebep vermesiydi.
Gezegenin çekim yapısı ve manyetosferi suyu sıvı ve gaz halde
tutabilecek kadar aktifti, hatta dünya çekirdeğine oranla daha büyüktü. Bu
yüzden yerçekimi oranı hemen hemen dünya ile aynıydı. Dünyalı ve Likyalı
uzmanlar Su mineralince zengin gök taşı ve asteroidleri, su üretim tesislerinde
çoğaltarak göller ve denizler oluşturdular. Hem melez hem de diğer canlılara uygun
ortak kullanım suyu üretildi.
İdfüzzz’ de doğal döngü oluşturulduktan sonra uzmanlar gezegen
sakinlerini kendi kaderleri ile baş başa bırakarak başka bir kadere doğru yol
almaya başladılar Kısa süre içerisinde gezegeni terk ettiler.
Yörüngesine yapay zekâ yazılımlı
gelişmiş gözetleme ve kâşif uydusunun dışında yeterince teknoloji taşınmadı,
Zamanla uydudaki yapay zekâ, insanlar gibi bilinç bulanıklığı yaşayarak
şizofrenik yönelimler gösterdi, yazılımını klonladı, ona âşık oldu, zamanla
görevini ihya edemez oldu, kontrolden çıktı,
bu sebeplerden ötürü idfüzzz’ün uzay ile bağlantısı tamamen koptu.
Savaşların, uyuşuklukların ve tembelliklerin sonucu, dünyadaki orta çağa benzer
ilkel bir yaşam tüm idfüzzz’e hâkim oldu, hayatta kalabilen türler birbirlerinden
uzak ve bağımsız yaşam alanları oluşturdular, jeolojik yapıdan dolayı idfüzzz
’deki birçok şehirlerin ve ülkelerin birbirleri ile bağlantıları koptu.
Barbunya, Srebrenitsa, Soçi ve İstanbul bunlardan bazılarıydı.
Arkadaşlar videomu izlediğiniz için sizlere
teşekkür ediyoru, lütfen abone olmayı ve görüşleriniz için yorumlar yapmayı
unutmayın. Ben Türkonot selamlar…
0 Yorumlar